ERCİHAN ÇAKMAK CEYHAN'IN GURURU
Ceyhan Gazetecile Cemiyetinin kardeş Cemiyet Başkanı Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı"Ercihan Çakmak Ben Almancı çocuğuyum" dedi.
Ben doğduktan 40 gün sonra babam Almanya'ya işçi olarak gitmişti.13 yıl annem böyle hasretle bekledi babamı.6 pilli yassı teybimizde Murat Çobanoglu'nun Almanya ve gurbet türküleri yankılanırdı.Annem Mektup Zarfının köşesinde Yayla sakızı ve tek dal Samsun 216 sigarası gönderirdi gurbet ellere.
Haziran-Temmuz aylarında yollara odaklanırdı bakışı. İki yolu vardı evimizin, Annemin kulağı bir yolda, gözü bir yolda olurdu.
Muştucumuz Şahin abi vardı.Taksiden daha hızlı eve ulaşır.Müjdeyi verir hediyesini alırdı.Her yıl babamla boy ölçümü yapardım.Gömlek düğmesi benim boy ölçümdü.Deri bavullarla gelirdi babam.En büyük heyecan bavulların açılma anı idi.Önce büyüklerin hediyesi verilir sonra eşin hediyesi.Çocuklara Alman çikolatası dagıtılırdı.Bitmesin diye gıdım gıdım yerdik.Sonra benim hediye .Ooo Kol saati,Yeşil çizme,Mavi gocuk ve kovboy elbisesi.Teksas-Tommiks okuduğumuz için babamdan kovboy elbisesi istemiştim.Kocaman kovboy şapkası.İki yanda tabancalı Kemer,Barut dolu fişeklerden yansıyan tabanca sesi,ve deri püsküllü yelek.Ve hala sakladığım dürbün.
23 Nisan Çocuk Bayramı'nda okulun resmi geçidinde bu kıyafetle geçmiştim.Kovboy elbisesi ile Resmi geçit yapan tek çocuk benim sanırım .Almancı çocuğu olmak güzeldi.Birde gurbet olmasa..Babamın gidişi bir matemdi.Tekrar görüşme seneye olacaktı.13 yıl böyle geçti. Babamın en büyük eksikliğini okul veli toplantılarında hissederdim .Herkesin babası toplantıya gelirken en garipleri bendim.Tek tesellim babamın Almanya'dan getirdiği Nacar marka lacivert kol saati idi.O saat bende babamı temsil ederdi.Her baktığımda o'nu hatırlardım.Kavgada hiç bir zaman 'Sizi babama diyecem' diye bağıramadım.Çünkü babam yoktu.

Ne kadar gurbet türküsü varsa o evimizde yankılanırdı.
Almancı kadınlarından bir gurup vardı.Annelerimiz eşleri hakkında birbirinden haber alırdı.Bu arada kardeş sayım sürekli artıyordu.Sorumluluğum katlanıyordu.
Almancı çocuklarının erkekleri erkenden hayata atılır.Küçük yaşta evin erkek görevi omuzlara yüklenir.Çocuk yaşta babanın sorumluluğu yüklenir, erken olgunlaşırdı.
Böyle geçti çocukluğumuz.
13 yaşında babam kesin dönüş yaptı.Güründe Sebzecilige başladı .Tabiki bende yanında.O yıl ilkokulu bitirdim.
Babama söz verdiğim gibi Kurultay İlkokulu'nun birincisi olarak mezun oldum.
O yıl 23 Nisan'da temsili kaymakam oldum.
Artık iyi saz çalıyordum.Artık annemin yanında değil babamın yanında Cencikbağında bahçe sularken çalıyordum.
Annem'in beni babama bir arkadaş gibi yetiştirdigini fark ettim.
Artık "Daglar seni delik delik delerim" Türküsünü ben çalıyor,annemle babam birlikte söylüyordu.
İşte böyle geçti benim çocukluğum...
TGF Çatısı altında kardeş Cemiyet ilan ettiğimiz Kırıkkale nın gülen yüzü Ercihan Çakmak Cemiyetinizin olduğu gibi Ceyhan'ın da gururu oldu.
* Bu bir editöryal haberdir.








