Bekir Kara’yı ve O Gün Yitirdiğimiz 13 Gönüllüyü Saygıyla Anıyorum

Bekir Kara’yı ve O Gün Yitirdiğimiz 13 Gönüllüyü Saygıyla Anıyorum

Bekir Kara’yı ve O Gün Yitirdiğimiz 13 Gönüllüyü Saygıyla Anıyorum

Bazı acılar vardır, yıllar geçse de insanın yüreğinde ilk günkü tazeliğini korur. Zaman, hayatın koşuşturması, değişen şehirler, değişen yüzler… Hiçbiri o acının bıraktığı izi silemez. Bugün yine o izlerden birine dokunuyor, yine içimizin burkulduğu o tarihe dönüyoruz: 19 Kasım 1995.


Pozantı’da yaşanan o elim trafik kazasında, aralarında Ceyhanlı gazeteci kardeşim Bekir Kara’nın da bulunduğu 13 fotoğraf gönüllüsünü kaybettik.Tam 30 yıla yaklaşan bir zaman geçmiş olmasına rağmen, adlarını anarken boğazımda bir düğüm, içimde bir sızı beliriyor. Çünkü onlar sadece meslektaş değil, bu mesleğe gönlünü vermiş, emeğiyle, ışığıyla, duruşuyla iz bırakmış insanlardı.
Ama içlerinden biri vardı ki, benim için çok başka bir yerdeydi: Bekir Kara.
Bekir’i anlatmak kolay değil…
Hürriyet Gazetesi’nde birlikte çalıştık. Aynı haber kokusunu soluduk, aynı sorumluluğu omuzladık. Sadece meslektaş değil, dost, sırdaş, yoldaş olduk. Daha sonra ASGD’de başkanlığımı yaptı, ben de aynı çatı altında yöneticilik yaptım, bir dönem Genel Başkan Yardımcılığı görevini birlikte yürüttük.
Dernekten ayrılmama sebep olan kişiler, olaylar, tartışmalar… Hepsi gelip geçti. Ama Bekir’in dostluğu, adamlığı, mücadelesi, insanlığı hep baki kaldı.
Çünkü Bekir Kara adam gibi adamdı.
Dostluğuna, duruşuna, mertliğine güvenirdiniz. O ne fotoğraf makinelerinin flaşına sığardı ne de gazete sayfalarının köşelerine… Onun yüreği genişti, insanlığı büyüktü. Anlatmakla bitmezdi; anlatmak değil, yaşamak gerekirdi.
Aradan tam 30 yıl geçti…
Ama bir türlü “geçti” diyemiyoruz. Çünkü Bekir’i ve o gün kaybettiğimiz tüm gönüllüleri düşününce içimiz hâlâ aynı sızıyla ürperiyor.
Sanki daha dün gibi…
Sanki telefon çalacak ve “Hadi çıkıyoruz” diyecek…
Sanki yine bir haber peşine düşeceğiz, yine aynı yolda aynı heyecanı paylaşacağız…
Ama hayat böyle işte…
Biz onları kalbimizde yaşatıyoruz, anılarımızda saklıyoruz, mesleğimizde örnek alıyoruz.

Bugün bir kez daha, başta Bekir Kara olmak üzere, 19 Kasım 1995’te yitirdiğimiz tüm fotoğraf gönüllülerini saygı, rahmet ve özlemle anıyorum.
Mekanları cennet olsun.
Ailelerine sabır diliyorum…
Meslektaşlarıma başsağlığı diliyorum…
Ve Bekir’e, can dostuma, yol arkadaşım Bekir’e şunu söylüyorum:
Unutmadık Bekir…
Unutmayacağız.

Benzer Haberler
Rastgele Oku